Basit Forum


Tüm Mesajlar Görüntüleniyor › Ziyaretçi Defteri

Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!

Ziyaretçi Defteri Arşivi

Ara








  • TÜDER'DEN ÖNEMLİ DUYURU 


    DİKKAT, SAYIN TÜKETİCİLERİMİZ!

    Türk Telekom Sabit ücretlerin iptali yönünde Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlıkları Türkiye’de tüketiciler lehine kararlar verirken, Türkiye 'deki Tüketici Mahkemeleri bu kararların iptali için Türk Telekom tarafından yapılan başvuruları kabul ederek, anılan kararları Tüketici aleyhine kaldırmaktadır. Şu anda konu YARGIYAY’ a taşınmıştır.

    BU NEDENLE, LÜTFEN YARGITAY KARARININ SONUÇLARINI BEKLEYİNİZ.

    TÜDER
    Yönetim Kurulu

    Tarih: 26 Kasım 2008 11:40 Ekleyen:
  • Çayyolu 2 Türkkonuta oturanların  ulaşımda çektiği zorluklarda yetkililerin haberi varmı acaba, otobüslerin ne saatleri belli değil ve çok geç geliyor , Angora hattı otobüs sayısı  çoğaltılmalı ve dolmuş hattı açılmalı bu yol Türkkonutu söndürdü, insanları perişan  etti, artık yeter yetkililer çare bulmalılar
    Tarih: 26 Kasım 2008 11:38 Ekleyen:
  • Bu ay  doğal gaz   tüketimimiz  havalar iyi  gitmesine  rağmen  şimdiden 300.YTL sına yaklaştı...Üst kattaki y
    atak odaları 16 dereceye  salon ve mutfak    22 derecede  radyotörler termo metreye bağlı olduğdu  halde ...
    Tarih: 25 Kasım 2008 22:46 Ekleyen:
  • inDiRimDekileR 





                       Kapalı Kapılar Ardinda ( karakutu ) ...

          Çayyolu  ;
      Angora D-ublexs ve 3pleks villaları  derneği ile ilgili haberinizi dikkatle okudum ancak  meraklı olarak  şunları da sormadan edemeyeceğim  :

    1- Derneğiniz  heriki belediyenin  canla başla  yürüttüğü çayyolu muhitini yeşillendirme çalışmalarına destek  verecek mi?
    2-Sitenizin  yeşil alanların da  kaçağa düşen  beton
    Arma yapıları ve eklerine karşı  B E K  olacak mısınız  ?
    3-Aski ye su faturaraları ile açılan o davanın sonucu neden kamuotu ile paylaşılmadı .Yoksa sizin  komşu  bu meseledede geçen mesele gibi  angoradaki sevgili sayın komşularına karşı kıyak  mı  geçti ...Geçtise nasıl geçti


    Bodrum Bodrum Söz
    Favorilerime ekle 

    Seslendiren: M.F.Ö.


    Nasıl anlatsam,nerden başlasam, mmmm.....
    Bodrum Bodrum, Bodrum Bodrum

    Duygu, biraz duygu
    Bütün isteğim buydu
    Biraz  D  e  n iz, biraz   u  y  k   u
    Bütün isteğim buydu
    Bodrum Bodrum, Bodrum Bodrum

    Nasıl anlatsam,nerden başlasam
    Kaç kişiydik o zaman bak,
    Kaç kişi kaldı şimdi
    Bodrum Bodrum

    Bir zamanlar aşık olmuştum
    Ama şimdi ismi neydi unuttum
    Bodrum Bodrum, Bodrum ...


    TurguTReis

    Duygu, biraz duygu
    Bütün isteğim buydu
    Biraz deniz, biraz uyku
    Bütün isteğim buydu
    Bodrum Bodrum, Bodrum Bodrum

    Bir zamanlar aşık olmuştum
    Ama şimdi ismi neydi unuttum
    Bodrum Bodrum, Bodrum Bodrum

    Nasıl anlatsam,nerden başlasam
    Kaç kişiydik o zaman bak,
    Kaç kişi kaldı şimdi
    Bodrum Bodrum  ...
    Tarih: 25 Kasım 2008 22:41 Ekleyen:
  • SULTAN PARKI

    İsim olaraktan ; F.Sultan  parkını ,Sultan  parkını , Fatih Sulltan parkını da tabelalarde  sıksık okumuştum ...
    Sultan Fatih  parkı  biraz kul aklara değişik geliyor.Bence  ya Fatih Sultan Mehmet  parkı denilse daha   tamamlar , doldurur diye  biran düşündüm.
        Muhtelif işlerde ;
      ileride   gelecek  zamanlarda  şimdiki bu örnek  şumlara  örnek  teşkil edebilir...

         MHP 'li olaraktan  eski Anap lı  REfah lı  yatay geçişli AKP li  belediye reisi  Melih  Gökçek  caddesi gibi ...
    Tarih: 25 Kasım 2008 22:40 Ekleyen:
  • Keçiören Belediye Başkanı T.Altınok  ' a 
    ilçenin içinde  inşa edilen  teleferik ve  tesisleri için  BÜYÜKSEYİR BELEDİYE BAŞKANI  aracılığı ile  iskan ruhsatı verildiğine  göre  ;
    otobüs seferlerinin çayyol'nda  birtürlü düzene konulamadığından dolayı  hiç değilse yaşamkent ve  beysukent arasında  teleferik çalıştırılamaz mı ?Ankaralı genç işadamları derneğinin  bilgilerine ...
    _____________________
    Tarih: 25 Kasım 2008 22:38 Ekleyen:
  • CUMHURİYET’İN 85.YILI

    Zaman zaman bir çok insan tarafından demokrasi kavramıyla karıştırılsa da;
    Cumhuriyet, kelime anlamı olarak halk yönetimi anlamına gelmektedir.
    Yani bu gün, çok sağlıklı olamasa da, ülkemizi yönetenleri seçebilmemizi
    Cumhuriyet’e borçluyuz.
    Bu gün, eğer üzerinde yaşadığımız toprakları vatan olarak
    adlandırabiliyorsak.
    Ve
    Padişahın tebaası değil de Cumhuriyet’in yasalar önünde eşit haklara sahip
    yurttaşları oluyorsak, bunu da Cumhuriyet’e borçluyuz.
    Burada bir noktayı hatırlatmakta yarar var.
    Her ne kadar Devrim Kanunları’yla adları ve unvanları yasaklansa da,
    Cumhuriyet’in sonrasında seçme ve seçilebilme kaygısıyla verilen tavizlerin
    sonucunda…
    Ülkemizde ağalık ve şeyhlik ne yazık ki hala söz sahibi konumdadır.
    Hatta ülke yönetiminde bulunan birçok insanın bile, falan şeyhin müridi gibi
    anıldığı da göz önüne alınırsa, durumun vahameti daha çok ortaya
    çıkmaktadır.
    Böyle olunca da; bu kavramlar değil kaldırılmak hala korunmakta ve
    kollanmaktadır.
    Ama bilinmelidir ki;
    Ağanın marabası,
    Şeyhin müridi,
    Yurttaş olamaz.
    Çünkü:
    Yurttaş olmak padişahın tebaası gibi edilgen değil, sisteme karşı hak ve
    ödevlerin olması demektir.
    Yani
    Devrim kanunlarıyla kullanılması yasaklanan bazı unvanlar, onları oluşturan
    maddi koşullar tarihten silinip atılmadığı sürece gerçek anlamda ortadan
    kaldırılamaz.
    Diğer yandan
    Cumhuriyetimiz kurulduğu günden beri hiç olmadığı kadar tehdit altındadır.
    Her ne kadar Atatürk Cumhuriyet’in Nasıl tehlikeye gireceğini Gençliğe
    Hitabe’sinde çok açık olarak anlatmış olsa da sanıyorum; toplumca
    aymazlığımızdan ya da mücadeleyi sevmememizden, belki de rahatı sevip, tebaa
    olmayı daha kolay bulmamızdan olabilir. Kimbilir…
    Bu gün gelinen noktada;
    O günlerde bağımsız olmak, hiç kimseye, hiç bir ülkeye muhtaç olmamak için
    kurulan sanayimiz neredeyse yok edilmiştir.
    Bu günün AB ve ABD’si ülkemize o günkü koşullarda yırtıp attığımız Sevr’i
    hemen her gün dayatmaktadırlar.
    Ve hemen her gün, yine bu ülkeler tarafından tıpkı Sevr gibi
    parçalandığımızı gösteren haritalar birbiri ardına yayınlanmakta, böylece
    bir yandan bizi buna alıştırmaya çalışırlarken, diğer yandan da tepkimiz
    ölçülmektedir..
    Yani kısacası…
    Bu gün de ulus devletimiz ve Üniter yapımız yok edilme tehdidiyle karsı
    karsıya bulunmaktadır.
    Ama tüm bu olumsuz koşullar bizi hiçbir şekilde umutsuzluğa düşürmemelidir.
    Çünkü artık nereden destek alacağımızı çok iyi biliyoruz;
    “Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.”
    M.Kemal ATATÜRK29-10-2008

    Tarih: 25 Kasım 2008 02:00 Ekleyen:
  • Sıdıka Avar Türkiye’nin yetiştirdiği efsane öğretmenlerden. Efsanenin yetiştirdiği  dağ çiçeği kendisinden sonraki çiçekler için filiz oldu dal verdi, sürgün verdi ve eğitim sevdalıları kocaman bir çınar oldular.


       ... Teyzemin ilk öğretmenliği sırasındaki bir anısını anlatmadan geçemeyeceğim.
    sırasındaki bir anısını anlatmadan geçemeyeceğim. Anadolu’nun bir dağ köyünde çalıştığı sırada sınıfa müfettiş geliyor. Bu sırada dağ çiçekleri çocuklar yeni yeni okumayı öğenmişler. Müfettiş tahtaya “ civciv” yazarak bir öğrenciyi yazdığını okutmak için kaldırıyor. Çocuk çok doğal bir şekilde “cücük” diyor. Bu durum üzerine teyzem tahtaya “civciv civciv civciv” diye tekrar yazarak hep birlikte çocuklara sesli bir şekilde okutuyor ve tekrar başka bir öğrenciyi tahtaya çıkartarak “ oku bakalım” der, öğrenci yine “cücük cücük cücük” diye okur tahtada yazılan “civcivi”.
    Evet, eğitim sevdalıları bu zor şartlar altında çalışıp didiniyorlar yıllarca. Genç Türkiye’ye önderimizin açtığı yolda gençler yetiştirmek için.
    Burada eğitim sevdalılarından başta önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve görmeden tanıyıp sevdiğim Sıdıka Avar öğretmenimle birlikte yollarımın kesiştiği hayatıma ışık tutan öğretmenlerden bazılarını anlatmaya çalıştım. Ne mutlu onlara ve tüm öğretmenlere.
    Son olarak bir harf için kırk yıl köle olunuyorsa yirmi dokuz harf için yirmi dokuz kere kırk yıl kölesiyiz öğretmenin. (Ali Rıza Bin boğa şarkısı )

    Pınar Atay 27.10.2008
    Tarih: 24 Kasım 2008 23:27 Ekleyen:
  • Anıların İçinden Öğretmenlerimiz
    Öğretmenlik ve eğitimcilik nedir diye sorduğumda aklıma ilk gelen başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’tür. Kendisine 1936 yılında yiğitlik ve kahramanlığıyla ilgili şiir yazan Behçet Kemal Çağlar’a “Olmamış. Benim asıl niteliğim var ki onu hiç yazmamışsın. Benim asıl kişiliğimdir, ben milletimin öğretmeniyim, bunu yazmamışsın.” der. Bu sözleriyle öğretim ve eğitime ne kadar önem verdiğini ve önemsediğini anlatmak istemiştir.
    Evet, Önderimiz aynı zamanda bizim ilk öğretmenimizdi. Cumhuriyetimizin ilanından sonra yurdum insanın cehaletinin giderilmesi için birçok faaliyetlerde bulunmuştur. Öy le ki kara tahtanın başına geçecek memleketi il il dolaşacak okuma, yazma ve öğrenme seferberliği başlatacak kadar öğretmendi. Eğitimi kırsal bölgelere taşıyacak kadar öğretmendi. O bir eğitim sevdalısıydı.
    Sevgili önderimiz geleneksel eğitime her zaman karşı çıkmış, sorun çözen, üretici insan yetiştirilmesini amaçlayan bir eğitim düzeni istemişti. Öğretim ve eğitim için hayatı boyunca çalışmalarını sürdürmüştü.
    Onun matematik dersiyle arası çok iyiydi. 1936/1937 yılları arasında birçok geometri terimini Türkçeleştirerek dilimize kazandırmıştı.
    O sadece öğretmenlik yapmamış, geleceğin öğretmenlerine de ışık olacak birçok miras bırakmıştı. O miras kendisinin öğretmenlere bıraktığı altı ndeğerindeki sözleriydi. Bu sözlerin içinde en önemlisi de yeni nesilleri genç Türkiye öğretmenlerine emanet etmesidir.
    İşte o genç öğretmenlerden birisi de dedem Hidayet Bayraktır. Kendisi genç cumhuriyetin ilk öğretmenlerinden olup, kırk altı sene altı ay başöğretmenl
    Tarih: 24 Kasım 2008 23:27 Ekleyen:
  • Yah$i kapitalizm  ... 



                çayyolu  sakinlerine,
                site yönetimlerine ve site görevlilerine  ,
                ve   çayyolu eşrafınını ileri gelenlerine  ....


         Bölgemizdeki  mahalle  ve  sokaklarımızı  canla  başla  temizlemeye çalışan çevre temizlik  görevlileri servisle  hergün polatlıdan getirilip götürülmekte ...
          Ancak  yeni-mahalle belediyesi bünyesinden ihaleyi kazanan  bursalı işadamı , işçilerinden bir öğlen yemeği  kumanyasını bile  esirgediği ; görevlilerinse  bu nedenle çaresizlik içinde    polatlı 'daki evlerinden  getirdikleri  çıkınları ve bu çıkınları  sitelerin bahçe  ferfojelerrine asmalarından anlaşılmaktadır...
          Bölgemizde bu konuyu  gören duyarlı bazı site  yönetimleri  sırayla , asgari ücretle  çalıştırılan  çavre  temizlik  görevlilerimizi   sitelerine davet edip  öğle yemeği  vermektedirler...
          Sevgili çayyolu sakin  ve sakineleri   küçük  hayır işleri yapmak için illa ki  ;
        
       boğazlar + sorunu + meseslesinin

    AK -lımıza düştüğü Recep Ramazan  aylaRınını  beklememize  gerek  yok ki diye düşünüyorum...Ayrıca   bu tip çarpıcı örnrkler  cemiyetlerin içinde çoğalırsa belki belki de bazı merhametsiz i$verenlerde  böylelikle hizaya çekilir  ...

            
    Tarih: 24 Kasım 2008 23:27 Ekleyen:
Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!