ÖZLEM…
MHP’nin yıldızları ve Bahçeli
Bazı okurlarımız Devlet Bahçeli’ye yaptığımız eleştirileri genelleyerek MHP, ya da ülkücü camiaya mal ediyor ki bunu tümden reddediyoruz. Bahçeli’ye yaptığımız eleştiriler yazdığımız gibi, asla şahsi ve nefsi değildir ve MHP’nin geleceği adınadır. Bugünün konjonktüründe MHP’nin başında Bahçeli değil de başka biri olsaydı, zerre abartmıyorum MHP’yi iktidara taşırdı. Dolayısı ile biz MHP’yi zirveye taşıyacak birisi genel başkan olsun özlemindeyiz… Bunun için de açık açık söylüyorum mahalli birimlerde yani belediye başkanlıkları ve meclis üyeliklerinde MHP’nin desteklenmesini ısrarla öneriyoruz. Buna mukabil il genel meclisi oylamasında Bahçeli’nin gitmesine zemin hazırlamak için pas geçilmesini teklif ediyoruz. Bugün bu yapılmaz ise Bahçeli yine MHP’nin başında kalacak ve önümüzdeki seçim de peşinen kaybedilecektir… Gelelim MHP’nin listelerdeki yıldızlarına… Tamamını yazmak için sütunum müsait değil, gerçekten her biri değer ve kıymet olan adayları topyekün kucaklamak Türk Milliyetçiliği adına vecibedir. Ankara’da Mansur beyi, Kastamonu’da Turhan beyi, Elbistan’da Abdullah beyi Fethiye’de Behçet beyi, Bozüyük’de Ahmet beyi ve onlar gibi olan diğer adayları sahiplenmemenin tarihsel sorumluluğu vardır.

Sahi bu AKP görev taksimatı mı yaptı?
Askeri tahrik etmek ve akabindeki istismar görevi Bülent Arınç’a mı verildi?
Nereden mi çıkardım bunu?
Arınç’ın durduk yerde askere sataşmasından…
Sorarım size Türk Silahlı
Kuvvetlerini hedef almak neyin nesidir?
Öyle ya bayram değil, seyran değil durduk yerde askerden ne istiyorsun!
Pardon bayram yok ama seçim var değil mi?
Eee seçim varsa ve pahalılık ile işsizlik gibi konularda da zorda isen, istismar edecek bir şey gerekiyor öyle mi!
Van’da kahrolsun Kürdistan ya da Barzani diyemeyeceğine göre başka şey söylemek lazım.
Ve heyhaaat o başka şey de durduk yerde TSK’yı dövmek oluyor!
Sakın ne durduk yeri
demeyin!
Önceki gün de yazdık; kasıt Ergenekon soruşturması ise ona binaen Peygamber Ocağı dediğimiz koca bir devlet kurumunu topyekün nasıl hedef alırsınız?
Dahası, Ergenekon’da hukuk süreci bitmiş değil, dolayısı ile suçu ispatlanmayan birini hedefe oturtmak olacak şey midir?
Hayır Bülent Arınç tartışmayı sürdürmese ve sussa Van’da bir an için boşluğa düştü ve o lafları söyledi diyeceğim ama iş öyle değil.
Genelkurmay Sözcüsü Tuğgeneral Gürak’ın nefsi müdafaasının hemen akabinde yani saat geçmeden pusuya yatıp bekliyormuşcasına mukabele etmesi,
edilen o sözlerin bir senaryo
çerçevesinde olduğunun işaretini veriyor.
Öyle ya Adana’lardan alelacele laf yetiştirmek normal midir?
Gürak General haklı olarak Hukuk Fakültesi mezunu birinin yargısız infaz yapmasının yanlışlığına dikkat çekmiştir.
Böyle bir söze efelenmek ve işi hemen siyasi alana çekip vesayet ve demokrasi nutukları atmak ancak ve sadece bir şeyle izah edilebilir ki o da asker üzerinden prim yapma ve seçimde oy devşirme olabilir.
Arınç dün Gürak Paşa’ya bana hukuku öğretemezsin dedi.
Hayır, sadece Gürak General değil, ihlal edene, herkes hukuku hatırlatabilir. Evet adı Bülent Arınç da olsa hiç kimsenin bana bunu söyleyemezsin, bana bunu hatırlatamazsın, ben buyum deme ayrıcalığı yoktur. Öyle çünkü hiç kimse hukukun üstünde değildir. Bir başka boyut, Bülent beyin son hali, mütevaziliğini inkardır ve şımarıklığı çağrıştırmaktadır.
Bazılarımız seçim öncesinde asker niye karşılık verdi, yoksa muhtıra olayında olduğu gibi yine paslaşıyorlar mı diyebilir ama öyle olduğunu sanmıyoruz. Yapılan yazılı bir açıklama değil, bilgilendirme toplantısında sorulan soruya cevaptır. TSK açık ve aleni saldırı olan olay hakkındaki bir soruyu da pas geçseydi o zaman da; “Bak nasıl boyun eğdirdiler” gibi yorumlar yapılırdı…

               KİMLİKTEKİ VATANDAŞLIK NOSU


    Yetmişdört yaşındaki eşim ve 65 indeki ben,şu sıralar YANİMAHALLE Nufus memurluğuna müteveccihen yola çıkmış olacağız şu satırlar sizlerin eline geçtiğinde.Yaşımız dolayısı ile bu işi, indi bindi dolmuş,otobüsle yapma ihtimalimiz olduğu gibi,paraya kıyıp taksiyle gidip dönmek sağlığımız açısından daha uygun olacak.Aksi takdirde yollarda hırplanacağımız  sağlığımız nedeni ile kuşkusuz.Bize bu eziyeti reva görenlere hayır dua etmiyeceğimizde su götürmez  bir gerçek.Bu nedenle hala bizden oy isteyenler de hayale kapılmasın.Avuç içi kadar yerler belediye olurken bunca nufusa sahip ÇAYYOLU-ÜMİTKÖY halkına bu eziyet reva görülüyorsa netice süpriz olmayacaktır.BAHSİ GEÇEN semtlerde oturanların hepsi özel arabalı olmayabilir,olsa bile hepsi genç ve sağlıklı değil.Bu işin binalara devasa ilan tahtalarına beşüş resimler asmakla kazanılacağını sananlara tek bir sözüm var...onunda ne olduğunu yazmaya gerek görmüyorum,şimdi YENİMAHALLE nufus meğmurluğuna ulaşmak için hayli uzun bir yolum var.

               VATANDAŞLIK  NUMARASI

    Yetmişdört yaşındaki eşim ve 65 indeki ben,şu sıralar YANİMAHALLE Nufus memurluğuna müteveccihen yola çıkmış olacağız şu satırlar sizlerin eline geçtiğinde.Yaşımız dolayısı ile bu işi, indi bindi dolmuş,otobüsle yapma ihtimalimiz olduğu gibi,paraya kıyıp taksiyle gidip dönmek sağlığımız açısından daha uygun olacak.Aksi takdirde yollarda hırplanacağımız  sağlığımız nedeni ile kuşkusuz.Bize bu eziyeti reva görenlere hayır dua etmiyeceğimizde su götürmez  bir gerçek.Bu nedenle hala bizden oy isteyenler de hayale kapılmasın.Avuç içi kadar yerler belediye olurken bunca nufusa sahip ÇAYYOLU-ÜMİTKÖY halkına bu eziyet reva görülüyorsa netice süpriz olmayacaktır.BAHSİ GEÇEN semtlerde oturanların hepsi özel arabalı olmayabilir,olsa bile hepsi genç ve sağlıklı değil.Bu işin binalara devasa ilan tahtalarına beşüş resimler asmakla kazanılacağını sananlara tek bir sözüm var...onunda ne olduğunu yazmaya gerek görmüyorum,şimdi YENİMAHALLE nufus meğmurluğuna ulaşmak için hayli uzun bir yolum var.

    Gavur parası ile beş kuruş etmez

Ninem , alamancı dayıma " gavur parası ile beş kuruş etmezsiniz   " der  dururdu ...Halbuki  artık şimdi  gavurun parasının  ne ettiği açık seçik ortada...
Ninem bu günleri görseydi  herhalde  "  gavurun parasına neden bekçilik yapıyorsunuz ? "
derdi .

96 dan beri  koromahalesınde otururum.Oyumuda hep ali beye verirdin.Ancak busefer sitemize kadar gelip  kapımızı çalan projelerini anlatan türkan hanıma ve arkadaslarını düşüneceğim.Türkan hanım  ne güzel ortaya çıkıp kapı kaoı dolaşmasına rağmen ,
muhtr adayı  birisi bizm sitenin posta kutusuna  sadece lise mezunuyum diye geçmişine ait hiçbir başka bilgi vermemiş  erkek aday ki ,seçim bıroşüründeki resminden anlaşılıyor , hangi sitede oturduğunu bile açıklamadan fotoğraflı seçim ilanını  ramazan davulcuları gibi posta kutularına atmış.Bu adayı kınıyorum. Hangi sitede oturuyorsa  be bu satırları  şayet okuyorsa hemen yazsın ,hemde azaadaylarınıda  açıklamadan  bu aday nasıl korudan oy istiyor.anlamış değilim.koru /yu/ koru/  yalım .

YSK. ilk defa oy kullanacak seçmenler için TRT ' ye dolmuşcubaşı Engin karekterini  hazırlattı...

                " A KILLI BİR TREN "


Erdoğan, daha sonra hızlı trende pulmanları dolaştı, gazetecilerle sohbet etti. Erdoğan, "Treni kullanmak kolay mı?" sorusuna, "Zaten kendisi gidiyor. Siz zaman zaman otomatik olan şeylere dokunuveriyorsunuz. O yoluna devam ediyor. Trene bak ,  trene  bak  A -
kıllı bir tren bu. Maaşallah .Bu noktada maşallahı var. İstediği zaman fren de yapabiliyor. Bir dalgınlığa gelseniz bile o dalgın değil" dedi.

                YEŞİL GECE  ve  YOL AYRIMI !!!


Reşat nuri güntekin'in "yeşil gece"sinin kemalist aydınlarının kurdukları cumhuriyet iktidarında ardı ardına gerçekleştirilen inkılâplarla tepeden inmeci bir modernleşme projesinin temellerini sağlamlaştırmak amaç edinilmiş, fakat batılı örneklerine uygun bir demokratik düzenin toplumla buluşturulması otoriter bürokratların zihninde hep ertelenmesi gerektiği düşünülen bir hedef olmuştur. ahmet hamdi tanpınar'ın "saatleri ayarlama enstitüsü"nün etkin ve ivecen bürokratı halit ayarcı'nın halkla gerçek anlamda buluşmayan projesinin başarısız olacağının anlaşılması için cumhuriyet'in kuruluşunun ardından en az yirmi yıllık bir süre geçmesi gerekmiştir.

mustafa kemal'in güdümünde başlatılan ve denetlemez sonuçlara yol açacağının görülmesiyle birlikte kesintiye uğratılan, 1930 yılındaki serbest cumhuriyet fırkası deneyimi cumhuriyet'in ilk on yılına damgasını vuran en çarpıcı muhalif hareket olarak resmî tarihteki yerini almış; 1950'de iktidara gelen dem [ok]rat parti ise liberal bir hürriyeti hedeflediğini iddia eden bir demokratikleşme projesinin öncülüğünü üstlenmişse de, on yıllık iktidarında hızla diktalaşan bir rejimin tutucu savunucuları haline gelmiştir.

siyasal tarihin bu iki önemli dönemi  ;

Telefonla anket.
Otomatiğe bağlanmış bir telefondan anket yaptıklarını söyleyenler ve hangi partiye oy vereceksiniz diye soranlar acaba kimdir ve verdiğimiz yanıtları sadece anket olarak mı yoksa başka amaçlar içindemi kullanacaklar?
Sizi de bu şekilde ararlarsa hiç cevap vermeden telefonu kapayın. Onlarda Mart sonuna kadar sabretsin.