Basit Forum


Tüm Mesajlar Görüntüleniyor › Ziyaretçi Defteri

Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!

Ziyaretçi Defteri Arşivi

Ara


  • AÇIKGÖZ SİTE YÖNETİMİ

    100  daireli bir adada  on bloglu bir siteyiz.
    dış cepheyi herhangi bir ücret ödemeksizin tanınmış
    frmaların reklamlarını  alarak , gazlı içecekler hariç yaptıracağız. Adresimizi çayyol coma verdik.
    Tarih: 01 Temmuz 2009 23:35 Ekleyen:
  • eserin ilk beyitleri şöyledir:

    Bismillahirrahmanirrahim


    dinle, bu ney nasıl
    şıkayet ediyor, ayrılıkları asıl anlatıyor:
    beni kamışlıktan
    kestiklerinden beri feryadımdan erkek, kadın... herkes ağlayıp inledi.
    ayrılıktan parça
    parça olmuş, kalb isterim ki iştiyak derdini açayım
    aslından uzak düşen
    kişi,yine vuslat zamanını arar.
    ben her cemiyette
    ağladım, inledim. fena hallilerle de eş oldum, iyi hallilerle de.
    herkes kendi zannınca
    benim dostum oldu ama kimse içimdeki sırları araştırmadı.
    benim esrarım
    feryadımdan uzak değildir, ancak (her) gözde, kulakta o nur yok.
    ten candan, can da tenden
    gizli kapaklı değildir, lakin canı görmek için kimseye izin yok.
    bu neyin sesi ateştir,
    hava değil; kimde bu ateş yoksa yok olsun!
    aşk ateşidir ki neyin
    içine düşmüştür, aşk coşkunluğundur ki şarabın içine düşmüştür.
    ney, dosttan ayrılan
    kişinin arkadaşı, haldaşıdır.
    onun perdeleri, perdelerimizi yırttı.
    ney gibi hem bir zehir,
    hem bir tiryak, ney gibi hem bir hemden, hem bir müştak kim gördü?
    ney kanla dolu olan
    yoldan bahsetmekte, mecnun aşkının kıssalarını söylemektedir.
    bu aklın mahremi
    akılsızdan başkası değildir,
    dile de kulaktan başka müşteri yoktur.
    bizim gamımızdan
    günler, vakitsiz bir hale geldi; günler yanışlarla yoldaş oldu.
    günler geçtiyse, geçip
    gitsin; korkumuz yok.
    ey temizlikte nazirı olmayan, hemen sen kal!
    balıktan başka her şey
    suya kandı, rızkı olmayana da günler uzadı.
    ham, pişkinin halinden
    anlamaz, öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselam.
    Tarih: 01 Temmuz 2009 23:34 Ekleyen:

  • mesnevi ömrünün okluğu boşaldı. ömür gitti; gölge avı ardında koşmada yandı eridi! bir .... abıhayatı, nerede bulacaksın; deniz dalgalarını nerede yaracaksın? kara dalgası, ...... adını andığım şu adem'i kıyamete kadar övsem, vasıflarını saysam yine ...... neşelenip gülmen hayale gelir mi? gama, neşeye merbut olan gönüle, ...
    www.lafmacun.org/bak/mesnevi - Benzer  


    _____________________


    Bi merakli oldum ...

    Denizin dalgasini
    Saysam ardu gelur mi
    Asker olan uşağun
    Meraği tükenir mi

    Yay Lanın  Guguvaği
    Yere düşdü kıraği
    iç bir şeye benzemez
    Sevdaluğun meraği

    Kaynak :
    BİLİMKENT
    Benim Köşem
    Tarih: 01 Temmuz 2009 23:33 Ekleyen:


  • (2)
    Iki gün sonra evin telefonu çaldı. Anne açtı telefonu. CD dükkanındaki tezgahtar kızdı arayan… Delikanlıyı istedi. Notunu yeni bulmuştu da. Anne ağlıyordu. “Duymadınız mı” dedi. “Dün kaybettik oğlumu.” Cenazeden birkaç gün sonra, anne oğlunun odasına girebildi sonunda..Ortalığa çeki düzen vermeliydi. Dolabı açtı. Oraya atılmış bir yığın açilmamış paket gördü. Paketleri aldı, oğlunun yatağına oturdu ve bir tanesini açtı.Içinde bir CD vardı, bir de minik not.. “Merhaba. Sizi öyle tatlı buldum ki.. Daha yakından tanımak istiyorum. Bir aksam birlikte çıkalım mı. Sevgiler. Jacelyn!.” Anne bir paketi daha açtı. Onda da bir CD ve bir not vardı. “Siz gerçekten çok tatlı birisiniz, hadi beni bu gece davet edin, artık. Sevgiler. Jacelyn!”

    Unutmayın.
    Düşündüğünüz seyi mutlak söyleyin. Birini seviyorsanız, söyleyin ona. Içinizdekini söylemekten korkmayın. Birisi hakkında ne hissediyorsanız söyleyin ona. Ve hemen söyleyin. Hemen! Çünkü, doğru zamanı bekler ve “İşte şimdi tam zamani” derseniz, bir bakarsınız çok geç olmuş.
    Gününüze sahip olun ki, pişmanlıklar yaşamayasınız. Yaşamı yaşanmaya değer yapan şey
    sevgidir…
    Tarih: 01 Temmuz 2009 23:30 Ekleyen:

  • SEVGİ

    Daha henüz 18 yaşındaydı, ama hayatının sonundaydı. Tedavisi mümkün olmayan ölümcül bir kansere yakalanmış, dert içinde eve kapanmıştı. Sokağa çıkmıyordu. Annesi… Bir de kendisi… O kadardı bütün hayatı…Bir gün fena halde bunaldı, dayanamadı, attı kendini sokağa. Bir yığın vitrinin önünden geçti.

    Tam bir CD satan dükkanı da geride bırakmıştı ki, bir an durdu. Geri döndü, kapıdan içeri, gözüne hayal meyal takılan genç kıza bir daha baktı. Kendi yaşlarında harika bir genç kızdı tezgahtar.. Hani ilk bakışta ask derler ya, öyle takılıp kalmıştı işte…İçeri girdi. Kız gülümseyerek koştu ona… “Size nasıl yardım edebilirim” diye…Nasıl bir gülümsemeydi o… Hemen oracıkta sarılıp öpmek istedi kızı… Kekeledi, geveledi, sonra “Evet” diyebildi.. Rastgele bir plağı işaret ederek… “Evet.. Su CD’yi bana sarar mısınız?” Kız CD’yi aldı, içeri gitti. Az sonra paket edilmiş geri geldi. Aldı paketi, çıktı dükkandan, evine döndü, açmadan dolabına attı. Ertesi sabah gene gitti aynı dükkana. Gene bir CD gösterdi kıza, sardırdı, aldı eve getirdi, attı paketi dolaba, gene açmadan..Günler hep alınıp sardırılan CD’lerle geçti. Kıza açılmaya bir türlü cesaret edemiyordu. Annesine açıldı sonunda… Annesi “Git konuş oğlum, ne var bunda” dedi. Ertesi sabah bütün cesaretini topladı. Erkenden dükkana gitti. Bir CD seçti. Kız gülerek aldi plağı. Arkaya gitti, paketlemeye.Kız içerdeyken bir kağıda “Sizinle bir gece çıkabilir miyiz” diye yazdı, altına telefon numarasını ekledi, notu kasanın yanına koydu gizlice.. Sonra paketini alıp kaçtı gene dükkandan… Iki gün sonra evin telefonu çaldı.
    Tarih: 01 Temmuz 2009 23:30 Ekleyen:
  • Tuz ve Biber:


    Boşnak Böreği (Bursa Sarması:)

    Boşnak Böreği (Bursa Sarması:). Merhaba, Yine bir tarifle karşınızdayım. Hamileliğimin etkileri son sürat devam ederken bir yandan da bloğum boş kalmasın ...
    tuzvebiber.blogspot.com/.../bonak-brei-bursa-sarmas.html - Önbellek - Benzer
    Tarih: 01 Temmuz 2009 23:26 Ekleyen:
  • Şaka değil.Çayyolunda mütevazi bir sitede oturmakla  birlikte ayda 12oL. aidat ödemekteyiz kiracı olarak.Ne için .Site görevlileri, aydınlatma vs. giderler için .Bahçe sulama için kuyu kullanıldığını biliyorum. Merkezi sistemle değil combi ile ısındığımıza göre
    blancolarla ilgili ciddi şüphelerim var.

       Biz kiracılar sitelerin hangi giderlerine aidat olarak iştirak etmeliyiz? Bu birinci sorum. İkinci sorum site yönetimleri kiracılardan topladıkları aidatlarla  sitenin için demirbaş eşya  alabilirlermi ? Çatı onarımlarında para yetişmediği zaman  kiracıların aidatlarını ev sahiplerinin ödediği ek ödemeler hesabına  transfer edebilirler mi?
    Bilgi verirmisiniz ?
    Tarih: 01 Temmuz 2009 23:25 Ekleyen:

  •       ADRESİNİZİ BİLDİĞİNİZDEN EMİNMİSİNİZ?

          Bu günlerde ikametgah belgesi almak üzere muhtarlığa gittiniz mi?Ben gittim,bankama verilmek üzere üzerinde ad ve soyadımın yazıldığı adreste,şimdiye kadar adını duymadığım,çevremde de rastlamadığım bir site adı yazılıydı.Hadi sokak numaramız değişti,alışmakta zorluk çeksek de sineye çekmekten başka çaremiz yok. Peki ama site adımızdan ne istediler.Ümitköy mahalle muhtarımıza şaşkınlığımızı belirttiğimizde adreslerin Büyükşehirden belirlendiğini söyledi,bilgisayar oyle diyormuş ,yapılacak bir şey yok gibilerden yüzümüze bakabildi ancak.N e var ki benim bankama bildirdiğim ve halen oturmakta olduğum adresle bu örtüşmüyordu,ayrıca bankam bu adresi kabul etmeyebileceğini ima etti.
           Elimde cadde nosu olmayan,Blok ad ve nosu belli olmayan bir yerleşim belgesi ile başbaşayım.   Yerleşim
    belgesi gereken işlerimde caresiz durdu.Durumu site yöneticimize bildirdim,neticeyi bekliyorum.Benim bilidğim site adı,içinde yaşayanların onayı olmaksızın değiştirilemez veya eksiltilip ilave edilemez.Hatırlatmayı  uygun buldum,bakın bakalım oturduğunuz adres size mi ait?
    Tarih: 29 Haziran 2009 17:20 Ekleyen:
  • Son gunlerde memleketi mesgul eden acaip bir hadise nedense Cayyolunda birilerini ilgilendirmiyor.
    Eskiden boyle degildi ama.
    Tarih: 29 Haziran 2009 17:18 Ekleyen:

  • Güvercin diyor  ki :

    Çatı olukalrının  her sene temizlenmesi gerekmektedir .Dilindiği gibi güvercin gübreleri çok değerli olmasına rağmen asitli olduğundan dolayı çatı olukarına büyük zararlar  verir.
    Tarih: 18 Haziran 2009 01:04 Ekleyen:
Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!