Basit Forum


Tüm Mesajlar Görüntüleniyor › Ziyaretçi Defteri

Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!

Ziyaretçi Defteri Arşivi

Ara

  • Sayın yetkililer çayyolu kent meydanı için ilginize teşekkür ederken geleceğe dönük bi dileiğimide sizlere ileteyim . Misal verilerek  ifade edilen italya meydanları inşallah her dönemde  Milano ve Roma neydanları gibi kalır !
       Yoksa çizmede  Vatikan şehrinde olduğu gibi ; bizim Katıolikler çayyolu 'nda gene ya başa geçipte
    başkan  fethi yaşar beyin  çayyolu sakinlerine armağan ettiği bu  meydanlarda ; Vatikan da aynen olduğu gibi   ŞORTLA  GEZMEMİZE  YA İZİN VERMEZLERSE   !
    Tarih: 29 Temmuz 2009 01:36 Ekleyen:

  •                   BİRAZ SABIR

        Yenimahalle Belediyesi dediğiniz nerdeyse 3 Belediyeyi barındıracak nufus ve araziye sahip.Her bölgeninde bir çok sorunu var.Daha dün bir bu gün iki, her bölge bir an önce sorunlarının çözülmesini ister.Bir tarafa biraz fazla hizmet gitse diğer taraf gücenir.BU kadar geniş alana hizmet zor bunu kabul edelim.Ancak bu üç bölge kendi Belediyelerine kavuştuğu an bu yük azalır,hizmet düzene girer.Kimsenin elinde sihirli
    değnek yok.Benimde beklentilerim çok ama sabredeceğiz zaman tanıyacağız.Belediye Başkanını tanımam ;isminden gayrı da hakkında bir bilgim yok.Biraz insaflı ve mantıklı olmak düşüyor bize.Senelerdir bir işin başında olup ilerleme kaydedemeyen neler gördü bu gözler.Daha senesi bile dolmadan, üstelik 3 belediyelik
    sorumluluğu bir belediyeye yüklemişken...Öneriye hay hay ama tenkidlerimizde insaflı olalım.Saygı ve sevgilerimle.
    Tarih: 29 Temmuz 2009 01:36 Ekleyen:
  • Biz son 7 senedir Ema Asmabahce konutlarında oturuyoruz. Bildiğiniz gibi bu sitenin çevresinde, son 3 sene içerisinde 2 adet cami faliyete geçti ve bu camiler birbirlerine 200 metre uzaklıkta. Haliyle ezan sesinin gürültüsü tahammül edilemez bir duruma ulaştı. Artık bu saçmalığa bir son verilsin ve desibel sınırı koyulsun ezan sesine. Namaz kılanlara saygımız var fakat onların gürültüden uzak yaşamak insanlara saygısı olmalı. Bu konuda yardım bekliyorum sizden ...
    Tarih: 29 Temmuz 2009 01:36 Ekleyen:
  • 1.Çayyolu gazetesinde Yenimahalle Belediyesinin yaptığı işleri ballandıra ballandıra anlatıyorsunuz. Bence işler sizin anlattığınız gibi değil eski belediye başkanı çayyoluna hiç ama hiç bakmadı cezasını aldı gitti. Ben Konutkent-1 mahallesinde oturuyorum.Allah aşkına yeni belediye bu mahalleye ne yaptı. Çalışma yaptığı yerler hep bilinen yerler bende Sayın Fethi YAŞAR'a oy verdim. Karşılığını görmek istiyorum. Bu zamana kadar Konutkent-1 Mahallesine bir çivi çakmışmı soruyorum.Ne zaman buraya ilgi alaka gösterecek merak ediyorum.Konutkent-1 mahallesindeki park, Çocuk  oyun alanları gibi kamu alanlarına bakın aradaki farkı göreceksiniz.Konutkent-1 de bulunan ANAÇEV ormanı 1 yıl içerisinde 2 kere yandı yanan ağaçlar öyle duruyor. Bu park Angora evleri, Arcadium,Irmakkent sitesi yakınlarında olsaydı o ağaçlar çoktan yenisi ile değiştirilirdi.Çayyolu sadece buralardan ibaret değil.
    2. 23 Temmuz 2009 günü Kezban MERCAN Anaokulu altında bulunan ANAÇEV Ormanında maalesef yine yangın çıktı.15 civarında Çam Ağacı yandı. İftaiye yangın başlandığında defalarca arandı ancak yangın söndükten sonra İftaiye aracı geldi ve yangını söndüren biz olmamıza rağmen birde itfaiyecilerden fırça yedik. (Demek ki Çayyolu İftaiyesine Fazla Güvenmemek lazım. Ben kendi adıma bu sonucu çıkardım.)
    ANAÇEV koruluğunun etrafı maalesef ayyaşlarla doldu ve burada her gün içip içip ağaçlarla uğraşıyorlar ve sonunda 1 yıl arayla 2 kez yandı. Tabii sadece bunlara suç bulmamak gerekir. Bu koruluğun tabanı kurumuş otlarla dolu. Oysa Belediyemiz bu koruluğa çimsulama işlemi yapsa belkide yanmayacaktı.
    Tarih: 24 Temmuz 2009 23:57 Ekleyen:
  • Çayyolu tiyatrosunun karşısındaki  yamac ,
    asmabahçe  konaklarının   yanına bir anfi tiyatro düşünülürse bu bölgenin akustiği çok mükemmel
    Tarih: 23 Temmuz 2009 13:53 Ekleyen:
  • gıda sektöründe çalışanların, özellikle de ellerini kullanan aşçı, garson, kamarot, fırıncı gibi kimselerin geçmek zorunda oldukları muayene. adından da anlaşıldığı gibi portör olup olmadıkları, yani özellikle hepatit gibi virüsleri taşıyıp taşımadıkları incelenir. gaita kültürü incelemesi de yapılır. daha sonra aldıkları sertifika ile çalışabilirler. yapılan teftişlerde bu sertifikaların ibrazı zorunludur.

    -------------------------------------------------------------------------------------------------------


      Çayyolunda bulunan büfelerden ,
    gözünüzle seçerek satın aldığınız ve sizden başka kimsenin dokunmadığına inandığınız EKMEKLER
    fırının arabalarından  fırınını görevlisi tarafından  büfelerin ekmek  dolaplarına  nasıl yerleştirildiğini biliyor musunuz  ?
      Hiç  düşündünüzmü  ?



    Tarih: 23 Temmuz 2009 13:53 Ekleyen:

  •    

       Ablacım boşu boşuna  dememiş atalarımız :
                "   Reklamın  iyisi kötüsü  olmaz"  diye !

      YMB. sivrisineklerle mücadele  aracı  tüpcü  kamyonları gibi : " Çayyolu Belediyesinin ilaçlama  aracı şimdi sizn sokağınızdan geçiyor , Kapı- pencerelerinizi lutfen kapatınız ." Tam  burada  tüpçülerin  müziği gibisinden bir  müzik araya  giriyor 

    konuşarak artık çayyolu sokaklarında dolaşıyor..
    Tarih: 23 Temmuz 2009 13:49 Ekleyen:


  •   Ah  X- tAN-bul!


    Mustafa Kemal, Yakup Kadri’ye yazdığı bir mektupta İstanbul hakkında çok ağır ifadeler kullanır. “Asırların zehirlediği o havada nasıl yaşayabiliyorsunuz anlamıyorum” der ve İstanbul’un Bizans’tan beri değişmediğini, bundan sonra da değişmeyeceğini iddia eder.

    Onun, Tevfik Fikret’in  S -  is  şiirini çok sevdiğini, ezbere okuduğunu biliyoruz. O şiirde de İstanbul yerden yere vurulur.

    Elbette ki güzelliği, Boğaz’ı, sarayları, camileri değil. Yerden yere vurulan, İstanbul’daki insan ilişkileridir.

    Bu ilişkileri ben de sevmem.

    Türkiye’de darbeler oldu, İstanbul
          

                 
                  KILINI bile kıpırdatmadı   !!!!
            

    Çocuklar öldürüldü, İstanbul yine ses çıkarmadı.

    Halk ekonomik dar boğazlarda inim inim inledi; İstanbul onların feryadını duymadı.

    Güneydoğu’da 50 bin insanımızın kanı aktı. Bu konu akşam yemeklerinde konuşulmadı bile.

    Siyasi liderler geldi, siyasi liderler gitti. İstanbul

    sadece bunların kendilerine para kazandırıp kazandırmadığıyla ilgilendi.

    Ama son zamanlarda biraz kaygıya kapıldıkları görülüyor.

    Acaba güç elimizden kaçıyor mu gibi ufak bir endişe içindeler. Çünkü parayı başka bir kesim kazanmaya başladı. Devlet ihaleleri yandaşlara veriliyor, santral izinlerini onlar alıyor.

    Yakında banka izinleri de almaya başlayacaklar. Büyük bankaları olacak. Sonra medyadaki ilerleyişleri sürecek.

    Yani ufukta kara bulutlar belirdi.

    İstanbul’un derdi Ankara’nın yolsuzluk yapması falan değil, sadece yolsuzluğun kendileriyle birlikte yapılmasını istiyorlar.



    * * * * *
    Tarih: 22 Temmuz 2009 13:53 Ekleyen:
  • efendim spora takılan bu kişilerin  kul olmadıkları bariz ,,,
    bu yolda adeta olympos un tanrıçaları gibi yürüyolar
    Tarih: 22 Temmuz 2009 13:48 Ekleyen:
  • Muhtarımıza iletilmesini istediğim bir sorun var. Konutkent  kavaşağından başlayan yürüyüş yolu ile eskişehir yolu arasına ,
    çayyolunda hiç bir yürüyüş yolunda  rastlanmayan  çiçek öbekleri yapılmış.

    İdeareciler ve seçkinler s,tesinden bu parkurda acaba hangi idarecilerimiz kimler spor yapıyorda  bu farklı uygulmaya gidilmiş?
    Tarih: 22 Temmuz 2009 13:47 Ekleyen:
Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!