Nezih abi mrh. annemler torpil gibi anlaşılacakları endişesiyle sana ne zamandır söyleyecekler söyleyemiyorlar.Civar sitelerden işi bilen büyükler  ormanın kenarına gelip tertemiz bir  orman havasında yürüyüş ve spor yapıyorlarmış : 75. yıl lisesinden çelikkent sitesinin sonuna kadar halılı  koşu yolu rica ediyorlar. Ayrıca koru otobüs hattı güzergahı olarak kızılaydan dönüşde ankaralılar caddesinde  mevlana camisi önündeki duraktan belediye otobüsleri ileri doğru gideceğine  ,çelikkent önünden sağa dönüp  oyak -10 sitesinden yukarı döğru devam etse  ve temsa sitesinin ordaki göbekten sola dönüp  uludağ noktasına gitse daha iyi olmaz mı diye size soruyorlar.
İYİ GÜNLER

Ziraat bank.ait  8. cad. üzerinde bulunan  atm kaldırılıp koruya konuldu.Ya konut ikiye gideceksiniz ya koruya
yakında bildiğiniz ziraat bankasına ait atm.  varmı?

                GÜLME KOMŞUNA

Bir daha değişik isimlerle mesaj  yazarken dikkatli olun(bazen bir öğrenci bazen bir başkası) İP NOLARININ aynı olduğu gözünüzden kaçmasın.Hiç bir öğrenci bu kadar saygısız olmaz.Yarın o dedelerden biri de siz olacaksınız ,Allah uzun ömür versin bunun hiç kaçarı yok.
O zaman sizinle dalga geçenleri bu kadar hoş görmiyeceksiniz.

ablam çayyolu 'na gelen ustaların çoğu bize böyle soruyorlar  !!!  Abi iş villa işi mi olsun !?koop. işi mi olsun!?anlarsın ya şömineciler de dahil olmak üzere...

kimse  fazladan yanlış anlamasın simit yemiyorum o yüzden fiyatınıda bilmiyordum 
şirkeetteyken  mesajı okudum  ve merak
ettim kızılayda ki simitçilerden fiat aldım.Vallahi yalan söylüyorsunuz 7  tane simit 1 lira

bu ne biçim piyasavallahaşkına : SINGER  bayisi dikiş makinasının yanan lambasını değiştirmek üzere yetkili servise giden tüketiciye  iki ürün çıkarıyor
Birincisi çin malı 2L.
İkincisi  10 L. Alman malı

Geçen sene hazırlık okumuşdum.Bu sene birinci sınıfa hergün sabah errkenden belediye otobüsü için durakdan ;
bir manga askerle !!!  ( emekli  ; kenan evrenin  döneminden olduklarını ifade eden  dedeler  ) beraber otobüse biniyoruz  ve Necati bey de hepberaber  iniyoruz.Onlar sıhhıye ordueveine gidiyolar bende okuluma ...
Ancak ahbap ÇAVUŞ olduğum bu dedelerin  hanımları bu kadar erken saatlerde  niçin evden kovalıyor diye inanın hem şaşırıyorum , hemde üzülüyorum onların adına

Fakat doğrusu bu ya artık bu dedelerin  sabah sabah evden gönderilişlerindede hanımlarının haklı olduğunu artık düşünmekteyim.

Sizde rastlamışsınız ve ğüzergahda dikkatinizide çekmişdir otobüsde .Bu dedeler den yarısından fazlası  otobüsle çayyolundan giderken bakanlıklara girene kadar haftada en az iki kere hükümete darbe yapıyorlar. Olur olurda bu kadar da çok darbe olmaz. Artık  iş zıvanadan çıktı

Tabi  yukardakiler  beni fazladan ilgilendirmez.Beni ilgilendiren tarafı ilgilendiren tarafı onların yüzünden  otobüse bir gün bile oturarak gidemiyorum  bir saatlik yolu.Eğer önce  binip koltuğa  oturunca resmen yüzüme kaşlarını çetıp çatıp bakıyorlar.

Onlara saygım var ama  hergün mesai saatlerinde kızılaya  gitmesinler .Birazda biz gençlere saygılı olsunkar
Biz zamanında söyledik diiye başlayan konuşmalar yapmasınlar

           BUNU YAPMAYIN NE OLUR
  
   Elime çok geçde olsa ,Yılmaz Gümüşbaşın ,rahmetli ve çok sevgili Bedrettin Cömert e yazdığı bir mektup geçti.Yılmaz Gümüşbaş ın Sivas Ece Mahallesinde bulunan evindeki anılardan bahsediyordu.4Eylül Lisesi,CAN BABA(tarih öğretmeni),keklik Emine(çoğrafyacı),duvar gazetemiz ve diğer arkadaşlarımızla birlikte bütün o güzelim anılar geçti gözümün önünden.Ece mahallesi,Kayserikapı karakolu,bahçe içindeki iki katlı kerpiç evimiz.Telefona sarılıp Sivaslı bir dostuma ; hala sokak ve mahalle isimleri aynı mı diye sordum.''Niye değişsin ki dedi'' ,''gel görürüsün''.Çok sevindim,soyadımın Sivaslıgil olduğuna bakmayın.Orda sadece orta (Kızorta),ve Liseyi okudum.
Babamın memuriyeti dolayısı ile çok güzel günler yaşadık.
     Sevincime gelince,değişmeyen sokak ve mahalle isimleri dolayısı ile belki şu anda yerinde apartman yükselen evimizin yerini tesbit edebilecek sokağımı bulabilecektim.49-50 sene bu ,kimbilir nasıl değişti...
     Nereden çıktı bu özlem diyeceksiniz sadece elime geçen mektup değil bu satırları yazmama sebeb olan.
Şu anda Ümitköyde oturuyorum,daha sokak numaramı ezberleyemeden değiştiğini gördüm.Nufus meğmurluğunda da beni başka bir süpriz bekliyordu.Oturduğum sitenin adı ve bloğumun numarası değişmişti.Hayır bu benim adresim değil, dediysem de,hayır size ait değişti dendi.Benim bildiğim apartman ve site adı
site yönetimince belirtilir ve gerekli yerlere bildirilir.Şimdi siz düşünün benim başıma gelecekleri,resmi dairelerde yapmak istediğim işlemlerin hal ve ahvalini.40-50 seneye kadar ne adresler gelir geçer kimbilir!...

Çayyolu'nda oturuyorum. Geçenlerde eşim ve kızım İstanbul'dan geldiklerinde Koru Sitesi'nde inmelerine (saçma ve gayri insani yasak yüzünden) izin verilmedi. Aşti'den taksi pahalı olur diye dolmuş beklediler. Dolmuş gelmedi. Daha fazla soğukta kalmamak için dünyanın parasını vererek taksi ile geldiler. Verdikleri taksi parası İstanbul-Ankara otobüs parasından fazlaydı. Burada amaç taksici esnafın refahı ve de tabii ki Çayyolu halkının cezalandırılması mıdır? 21.yüzyılda Avrupa Birliği'ne girmek isteyen bir ülkede böyle işkence olur mu? Bu işkence bile Avrupalı olamadığımızın bir işareti değil mi? Sayın Çayyolu Platformu yöneticileri özellikle Engin UÇ beye ve Yenimahalle Belediyesi Başkanı'na sesleniyorum. Lütfen bu sorunu çözümü için azami gayret gösterin. Saygılarımla...

Simitçi Mustafa`nın günlüğü
 
 


Hikmet Erol`un Galeri Köşem`inin hemen önünde Simitçi Mustafa tezgah açar. Sabahları ve akşamları geçerken selamlaşırız kendisiyle. Özellikle sabahları "Simit almadan geçmek olmaz" diye israr eder. Mustafa Şah Demokrat Partilidir. Şimidilerde soruyorum "Tadım yok" diyor. Dün sabah geçerken gene yolumu kesip tezgahının yanındaki yazıyı gösterdi "Oku bunu. Okuda  simit satışının nasıl düştüğünü gör" Ak - kağıt üzerine yazılmış yazıyı okudum:
"Ekonomi çıktı  düze/Simit çıktı 500`e../Vatandaş simidi 4`e böldü/Şimdi Mustafa Kahrından öldü" diyordu simitçi Mustafa. Simidin 250  yeni kuruşa satıldığı günlerde vatandaşın simit alıp yiyebildiğini anlatan Mustafa Şah "İlkin 400, şimdi de 500 yeni kuruş oldu. 400 olduğunda bir simidi ikiye bölerek yiyen vatandaş, şimdi dörde bölerek yiyor. Ve, belki inanmayacaksınız simit  satışları  yarı yarıya indi..." diye konuştu. Evet. Gerçekten ilginç... Bir simit eşittir bir ekmek. Enflasyon düştü diyenlerle Mustafa  Şah "ekonomi düze çıktı" diye dalga geçiyor. Ne dersiniz. Mustafa amcayı kahrından öldüren fiyatlara bakan olacak mı?..