cumartezi bazzarı

Çevre mühendisi dostumun tavsiyesi; '' siyah naylon poşetleri kullanmayın, özellikler de yiyeceklerde''
demişti. Bu poşetlere direnenlere karşı yaptırım gayet basit; o tezgahtan, poşeti dolayısı ile alışveriş yapamayacağımızı nazik bir dille satıcıyı uyarmak. Ben denedim dövmüyorlar , korkmayın....

Benzini bundan sonra Mehmetcikden alacam

CHP yenimahalle ilçeyi şeçemedi !

Belediye başkanı olarak kimi gösterecek.

Bildiğim tek şey Ben CHP'e oy vermiyecem.

Mehmetcik vakvının ortaklaşa açtığı benzinliğe uğramadan eve gelmem...

çim polenleri ve astım

çayyolu 'nda sadece tüccarlık yapan bazı kötü niyetli seralar, yeri geldimi onlarında seceresini hiç çekinmeden delilleriyle beraber veririz ,

doğadan  anlamayan site yönetimlerini avlayıp sitelerin yönetimlere site bahçesini golf sahası gibi düşündüten ağır telkinler yaparak ardındanda ağaçlarınızı sökün bu çamlar  çimlerin güneş almasını engeller diyip
bahçenize sıfır çim dikelim telkininde bulunuyorlar

çim polen üretir sitede astımı , allerjisi olan hastalaını hiç düşünen yok çimler biçilirken  bahçeye bile çıkamayan insanlar var oysa çamlar  bahçeye mis gibi oksijen verir , tozları toplar , kuşlara barınak olur, erezyonu önler 
vs vs.

okuyorum (için) yazıyorum !


  konut kent birdem den yazıyorum. çarşının yönetimi ve vakıf çayyolu'na hiç yakışmayan görüntüler altında  gittikce imaj kaybediyor.

  siz düşünebiliyor musunuz  çayyolu' na sunulmuş bu hizmetin üzeine şakır şakır yağmur yağıyor  eski kitaplar ıslanıyor rutubet oluyor

mekanın her tarafı kova dolu kova ve bu görüntüleri bölgede oturan yabancı uyruklu insanlar kayda alıp  internette resmen (!) paylaşıyorlar ve konut kentimiz vurdum duymaz vakıf ve çarşı yönetimleri vesilesi ile itibarsızlaştırılıyor .


  buna düdük çalacak bir yetkili yokmu
koca konut kentte


eğer böyle bir yer kitap değeri bilen başka bir bölgede olsaydı yerler birinci sınıf rabıta parke  , köşede bir bar , daha neler neler ...


bir soru    : küçük evi  çıkartan vakıf  o mekana  taşıdığı  taş fırın için proje dışı bir işlem yapmış ve kaçağa düşmüşmüdür

çarşının mimarından  değiklikler ve genişletmeler için izin alınmışmıdır camdan kapatma  mekanlar  için yapı denetimden izin alınmışmıdır

normal bir konut bir sakini ve sakineleri olarak merak ediyorum en kısa sürede cevaplarınızı bekliyoruz

Yerel seçimler yaklaşıyor.
Şehirlerimizde rant için yapılmayan yok.
Yaratılan bu rantlar oya da dönüşüyor.
Çıkarlar ön planda. Gelecek değil, günü kurtarmak moda...

Falih Rıfkı Atay, “Taymis Kıyıları” adlı kitabında, “Yeşile koşan Londra’yı gördükçe, hep denizi kovan İstanbul’u düşündüm” der. Sonra ilave eder:

“Bir Fransız şehircisi, kitabının önsözünde şu cümleyi yazmıştı: Osmanlılar bina kurdukları yere ağaç dikerlerdi; biz bina kurmak için ağaç söküyoruz...
İstanbul, zevksizlik ve fensizlik eline sonradan düştü.
Biz, dağları yeşil kabuğundan soyup kayalaştıranlar, bahçeli evlerde doğduk ve iki ağaç arasında sallandık.”

İyi ki Falih Rıfkı Atay, AKP dönemini görmemiş. Görseydi kim bilir ne derdi?

Çiçek'ten Ye$il Ayna Takındın mı Beline türküsü


“Cinsel taciz, darp, iftira, zimmet, kaçakçılık, dolandırıcılık, sahtecilik, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık, karşılıksız çek, mühür bozmak, özel belgede sahtecilik, sahte belge düzenlemek, ihaleye fesat karıştırmak, görevi kötüye kullanmak, nitelikli zimmet, kasten yaralamak, havaya silahla ateş etmek, imar kirliliğine neden olmak, orman alanını işgal, tutukevine yasak eşya sokmak, devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak PKK terör örgütü adına suç işlemek vs.”
Sıradan bir cezaevindeki koğuş müdavimlerinin suç dosyaları değil bunlar!.. Yukarıda sıralananlar TBMM’de, AKP’li, CHP’li, MHP’li ve BDP’li milletvekillerine isnat edilen suçlarmış!..
Maşallah ne güzel bir Meclis’imiz var değil mi!.. İçinde yok yok!..

çayyolu konuşuyo

akadaşlar beni beğenen beğenir beğenmeyen gelmez diyemeyiz bu dünyaya hepimiz imtihan olmaya geldik diploma almak içinde (kıl) tüketicilerin sesine kulhak vermek lazım

öncelikle medeni denilen çayyolu tüketicisine 
şu davranış hiç yakılmıyor hiç şimdilik plakayı vermiyoruz telif hakkı doğar diye

komşu siteden tanıdığım  irisi eve gidene kadar dayanamayıp şeker komasına girmiş gibi naylondaki tatlıları araçlarını park ettikleri yere kadar yediler
bir taneside elleri ıslak mendile dahi silmeyip kıçındaki kota sildi şuruplu ellerini
sonra  alışveriş poşetlerini  araçın bagajına boşalttılar ardındanda boş tatlı naylon kutusunu  şurubuyla beraber  market arabasının içine  fırlattılar .sonra bu market arabasını birisi alacak belki çantasını koyacak belki paltosunu yani neyi koyarsa  şurup olacak bu bir ...


ikinciside, dönem ampül devri diye sebze meyve reyonunda bu kadar  parlak ışıklarla donatılmaz ki. hakikatten gözümüz rahatsız oluyor dahasıda fiyat etiketlerine dahi bakamıyoruz , okuyamıyoruz.

biraz pahalıdır ama  filitreli olanları  yine tassarruflu ampuller var

bunlar kullanılsa  daha şık olmazmı
olur olur neden olmasın yak ışır hemde


şikayetin birincisine  çözüm : bu zula alanlara termal kameralar takılsa ve dev projektörlerle ortak çalışan haporlörler

şuruplu kutuyu market arabasınının içine attığını  zaplıyan güvenlik odası hemen projöktörü   o noktaya çevirir ve tüketicisini haporlörden sert sesle uyarır

bu adamlar ancak böyle eğitimden geçirmek lazım
bugün kuru temizleme dükkanına 110 papel bayıldık
a canım

çayyolunun sosyal demokrat sitelerinden birinde geçen hafta yapılan 6 n ( cumhuriyet ) gününde tahtasız kaynanın biri , günde oğlu hovardanın havasını basacam diye bir çuval inciri ... etmiş

nasılmı ; gündeki dost bildiklerine oğlunun eskiden yediği naneleri  dilini tutamayıp  ballandıra ballandıra anlatıverince yerin kulağı anında devreye girip söz
konusu kolleksiyonu dünürlere çıtlatıvermiş ve söz anında bozulmuş