Dün gece kar başladı Çayyolu'nda..Manzara nefis.Soğuk hava kırıldı.Konutkent-1 ile Müjdeevler yokuşunda yine aynı manzara..Çıkanlar çıkamıyor,geri geri kayıyor.İnenler kayıp ters dönüyor.Vuran vurana..Yetkili var mı? Bekleniyor,sabırla..Peki bu yokuşta kayan her şöför buranın yabancısı mı?Yoksa insanlarımız balık hafıza sahibi mi oldu? Kar yağınca bu yolu kullanmayın kardeşim.Gelmeyin bu yoldan..Yazık hem canınıza hem paranıza..
Tarih: 28 Ocak 2010 12:48 Ekleyen: Beğenme: 0
GÖRDİOM AVM.
ELLERİMİZ ÇATLIYOR
VİSİ DE SICAK SU DÜŞÜNÜLEMEMİŞ.
Tarih: 28 Ocak 2010 12:48 Ekleyen: Beğenme: 0
sabahleyin çayyolundan bakanlıklara işlerine giden sürücüler ( memur sevisleri dahil )hız limidi 70 km çıkarılmasına rağmen hiç bir kurumun servisi anayolda sağdan gitmiyo. Devamlı soldan gidiyolar ve üstelik memurları mesaiye yetiştirecez diye sürekli birbirlerinide solluyolar
Tarih: 27 Ocak 2010 12:54 Ekleyen: Beğenme: 0
Farkındamısınız ?????
10 ocak Lunapark Meydan eylemi cayyolum. com. da ne kış-ne kıyamet dinliyor ; Gece -gündüz dur- durak demeden hala devam ediyor ...
Tarih: 27 Ocak 2010 12:54 Ekleyen: Beğenme: 0
Pardon bir sey sormak istiyorum. Ben kadınlar kahvesinden arıyorum.Çayyolu ' nda bulunan parkların İSO-9002 Kalite Belgesi varmı.Yoksa parklardaki kamelyalara sınırsız internet bağlanırken bu belgelerinde alınmasını hatırlatırız.
SLM ...
Tarih: 27 Ocak 2010 00:10 Ekleyen: Beğenme: 0
Sayın CAYYOLUM PLATFORMU,
24 – 31 Ocak 2010 tarihleri arasında, “Hukuk Devleti, Hepimiz İçin!” ortak başlığı altında gerçekleştirilecek olan 17. Adalet ve Demokrasi Haftası etkinlikleri çerçevesinde 27 Ocak 2010 Çarşamba günü saat 19:00’da Derneğimizde “12 Eylül Hukuku İle Geçen 30 Yıl” konulu söyleşi gerçekleştirilecektir.
Etkinliğe katılmanız dileğiyle saygılar sunarız.
ODTÜ Mezunları Derneği
27 OCAK 2010 ÇARŞAMBA (Yarın)
Söyleşi: 12 Eylül Hukuku İle Geçen 30 Yıl
Saat : 19.00 - 21.00
Yer : ODTÜ Mezunları Derneği Vişnelik Tesisi
Konuşmacılar:
Prof. Dr. Yakup KEPENEK
Prof. Dr. Mehmet TOMANBAY
Gülay ÖZDEMİR
Yönetici:Selçuk GÜZELOĞLU
Tarih: 27 Ocak 2010 00:06 Ekleyen: Beğenme: 0
"Ben patron olarak köşe istifası kabul etmem dolayısıyla köşenin kıdem ve ihbar tazminatını keş para öder gazeteciyi kapıya koyarım" diyen patronların gelip geçtiği basın yokuşunda yani şu soru :Peki şimdi biz satıldık mı? Gazetesinin kösesinden soruyordu .Ne zaman ? Tabi gazetesi el değiştirince ...Elbette ki, her Türk basın emekçisi entellektüel fayişe değildir. Ama yazının kuruluş mantığına bakınca yüzyirmi yıl önce bir Amerikalı gazetecinin anlattıklarıyla, bugün arasında da çok bariz benzerlikler bulunuyor.
Tarih: 26 Ocak 2010 10:57 Ekleyen: Beğenme: 0
ENTELLEKTÜEL FAHİŞE
Solcu, aynı zamanda Karl Marks'ın arkadaşı gazeteci Swinton, 1880'lerde New York Times'da yazıyor. Gazete bir Yahudi tarafından satın alındıktan sonra düzenlenen toplantıda, davetli gazeteciler basının onuruna kadeh kaldırmak üzere kürsüye çağırıyorlar onu. Swinton elindeki kadehiyle kürsüye çıkıyor. Çıt yok.... Ve tarihi cümleler dökülüyor bir bir ağzından...
"Dünya tarihinin şu anına dek, Amerika'da "Özgür bağımsız basın" diye bir şey olmamıştır. Bunu siz de biliyorsunuz biz de..." diye başlıyor sözlerine; "Hiçbiriniz düşündüklerinizi olduğu gibi yazmaya cesaret edemezsiniz. Bunu yapmaya kalktığınızda yazdıklarınızın önceden basılmayacağını bilirsiniz çünkü: Çalıştığım gazete bana düşüncelerimi özgürce yazmam için değil, tersine yazmamam için bir ücret ödüyor. İçinizde benzer biçimde benzer ücret alan başkaları da vardır. Düşüncelerini açıkça yazacak kadar salak olan herhangi biri, sokakta başka bir iş arıyor olacaktır. Çalıştığım gazetemin herhangi bir sayısında düşüncelerimi apaçık yazmaya izin verseydim, 24 saat dolmadan işimden atılırdım. Gazetecilerin işi; gerçeği yok etmek, düpedüz yalan söylemek, saptırmak, kötülemek, servet sahiplerine ve iktidara dalkavukluk etmek, kendi gündelik ekmeği uğruna yurdunu ve soyunu satmaktır. Bunu siz de biliyorsunuz, ben de… Öyleyse şimdi burada "bağımsız özgür basının" (!) "şerefine" (!) kadeh kaldırmak saçmalığı da nereden çıktı? Bizler, sahnenin arkasındaki zengin adamların ve emperyalistlerin oyuncakları, kullarıyız. Bizler ipleri çekilince zıplayan oyuncak kuklalarız.. . Onlar ipleri çekiyorlar ve biz dans ediyoruz. Yeteneklerimiz, olanaklarımız ve yaşamlarımız, hepsi başkalarının malı.”
"Bizler entellektüel fahişeleriz."
Not: Swinton toplantıyı şaşkın bakışlar arasında terk etti.. Gazeteden istifa etti ve kimseden para almaksızın "John Swinton's paper" diye tek yapraklı bir gazete çıkartmaya başladı.
Yazan: Gizli bir Entelektüel F….E
Tarih: 25 Ocak 2010 17:34 Ekleyen: Beğenme: 0
arkadaşlar ,,,
çayy. tiyatrosunun bütün yeşil alanlarına yedi karışımlı çim tohumu diye herhalde ebegümeci dikmişler adamlar .Gördünüz mü..?
Çevre düzenlemesi yapan şirketlerin ekseriyesi tüketicilerini burada görüldüğü gibi kandırıyorlar. Çim tohumu torbalarını gözünüzün önünde paketini açtırın. Sonra çok pişman olursunuz.
Tarih: 25 Ocak 2010 15:18 Ekleyen: Beğenme: 0
Bir medya özgürlüğü için iki şey var.Birisi siyasa özürlük,biriside ekonomik özgürlük.Ekonomik özgürlük de özgürlük de vardır,siyasa özgürlük de vardır denemez denemez.Bu yüzden yerel basın desteklenmelidir.
Tarih: 25 Ocak 2010 15:18 Ekleyen: Beğenme: 0