Santranç Masası
Birçok sınıfa ait sosyal tabakaların ,kapısının önünden bile geçerken içeri girmeye dahi ürktüğü eski günlere doğru gidersek ;
Kocatepede açılan beğendik mağazası o yıllarda başkent ankarada tüketiciler için bir çok ilkin görüldüğü bir mekandı ...
O yıllarda beğendikteki yoğunluk benim bakkalım, benim manavım edebiyatının artık bundan sonra rağbet görmiyeceğine dair ilk işaredlere adeta uzunları yakıyordu ...
Çünkü kimse kusurakalmasın ama sahtekarlıcılığın suç sayılmadığı Türkiye de o yıllarda sokak aralarındaki bakkallara hemen hemen her ürünün taklidin getirip esnafa satmaya çalışan çeteler vardı ... Bugün yine var !
Ve ne yazık ki özellikle tüketici kültürü oluşmamış bölgelerde bu durum denetimsizlik nedeniyle sadece bakkal esnafının vijdanına bırakılmış bir vaka olarak çözümler beklemektedir .
Oysa o yıllarda garantili ve kaynağı belli olan ürünlerin satıldığı bir tek mekan vardı .
Sivillere her konuda örnek olan ve o yıllarda Türkiye
de ilk tüketici kültürü oluşmasını sağlayan kartla girilebilen ordu pazarları !!!
Bugünde gerçek demokrasiye taşınıran adımlarda ordu pazarı örneğinde olduğu gibi ;
askerin değişim ve dönüşüm projelerinde gösterdikleri santranç masasını ve şaşırtan sabrını hergün aşağılamak yada hafife almak esastan ve esasen büyük eşeklik olur...
Tarih: 16 Şubat 2010 00:50 Ekleyen: Beğenme: 0
Mesaya boşoboşuna mesaplaza dememişler.
dünkü kutlamada benim en çok dikkatimi şimdiye kadar hiçbir avm de görmediğim tuvaletteki lavobaların sıradışı tasarımı oldu.Bu yüzden özellikle mimarlarımızın bu lavobayı görmek için bilesadece mesa plazayı ziyaret etmelerine değeceğini iletiyorum.
Tarih: 16 Şubat 2010 00:49 Ekleyen: Beğenme: 0
Biz çayyolumdan yenimahalleye gidene kadar tiyatro davetiyeleri bitmiş tikenmiş, oyun YMB. sponsorluğunda ilan edildiği gibiyse oyuna ankaranın her semtinden davetiye neden verilmiş. Halbuki belediyenin kültür ve tiyatro bölümü davetiye alacak yenimahalleli vatadaşlardan muhtardan ikemetgah isteseydi daha haksızlık olmazdı.
Neyse yine de ymb.ne teşekkür ederiz. Bizde davetiye kalmayınca kişi başına 30 kağıdı bastık parasıyla izledik
Helal olsun .
Oyundan, konusuna gelince ilk izlenimlerimiz şunlar oldu: Şu erkek milledi akapeli olsun chpeli olsun hiç farketmiyor.Oyunun konusu ne?
Bu erkeklerin yapısında 5 + 1 kuma sistemine çok müsayit.bir dürtü olabileceğini irdeleyen bir oyun.
Tarih: 16 Şubat 2010 00:49 Ekleyen: Beğenme: 0
İstanbul Ankara arasında bir c e n net
ESKİŞEHİR
Tarih: 16 Şubat 2010 00:48 Ekleyen: Beğenme: 0
sözümü geri almak zorunda kalmış bulunuyor
belediyemizin davetiye uygulaması nedeniyle.Ancak tiyatro kapatmak kültürü birazda pavyom kapatma kültürünede benzemiyormu. Bundan böyle çayyolu tiyatrosunu sadece yenimahallelilere tahsis edilmesi durumu diyer başkentli tiyatro severlere bir haksızlık olmaz mı?
Tarih: 16 Şubat 2010 00:48 Ekleyen: Beğenme: 0
tüm cayyolum. com. ziyaretçilerinin 14 şubat sevgililer gününü kutlarım.
Tarih: 12 Şubat 2010 23:36 Ekleyen: Beğenme: 0
Sayın Belediye Başkanımızı, kültür elçisi olarak da kutluyor teşekkür ediyoruz.
Yönetimde Kültürün önemini bir daha görüyoruz.
Çok anlamlı ve çok güzel bir hediye aynı zamanda çok ince bir jest.
İdarecilerin, yöneticilerin her yönden donanımlı olmasının;
halkın isteklerine cevap verebilmesi açısından ortada. Öğrenme, öğretme, gelişebilme
sanata, sağlığa, eğitime ulaşabilme şansının bireylere en kısa yoldan sağlanması, bu farkındalığa sahip yöneticilerle olacaktır.
14 Şubat Sevgililer gününde bende Tiyatroda olacağım.
Tarih: 12 Şubat 2010 00:17 Ekleyen: Beğenme: 0
Ya toplum 111 ve 35 yıl önce daha ahlaksızdı, ya da bugün daha geri, daha bağnaz, daha baskıcı ve daha az demokrattır.
Hangisi dersiniz?
Tarih: 11 Şubat 2010 21:45 Ekleyen: Beğenme: 0
Sakın, o zaman televizyon gibi yaygın iletişim araçlarıyla öykünün bütün toplumda yaygınlaşmadığı yapay bahanesi arkasına sığınmayın! Unutmayalım ki 1975’te, yani 35 yıl önce, Aşk-ı Memnu, Halit Refiğ tarafından o zaman tek kanal olan TRT’de yayımlanmış (doğal olarak seyirci oranı bugünkünden yüksekti) devletin güya özerk kuruluşu tarafından, ahlaksızlıkla suçlanmamıştı.
Bu durumda iki olasılık var.
Tarih: 11 Şubat 2010 21:44 Ekleyen: Beğenme: 0
Tufan Türenç dünkü Hürriyet’teki “Aşk- ı Memnu ve RTÜK kafası” başlıklı yazısında, 111 yıl önce Osmanlı döneminde yayımlandığında bile ahlaka aykırı bulunmadığını belirttiği romandan aktarılan dizinin 2010 Türkiyesi’nde RTÜK tarafından ahlaka aykırı bulunarak cezalandırılmış olmasındaki çelişkiye dikkat çekiyordu.
Bu noktaya parmak basmakta Tufan Türenç ne kadar haklıysa, bu gerçekten yola çıkarak, günümüz Türkiyesi’nin özgürlükler açısından Osmanlı’dan bile daha geri olduğunu söylemekte ben de o kadar haklıyım sanırım.
Tarih: 11 Şubat 2010 21:41 Ekleyen: Beğenme: 0