Hala'nın mektubu...

ZAMAN zaman ekonomi düzelir ama toplum bunun farkında olmaz.

İnsanlar gazetelerden okuyup, ya da televizyonlardan dinleyip ‘‘ekonominin düzeldiğini'' öğrenirler.

Tıpkı uzaktaki Hala'dan ‘‘iyi haber'' mektubu almak gibi bir şeydir bu.

Evin işsiz beyi olsun, iş bulamayan çocuklar olsun, mutfakta 250 gram kıymadan yemek çıkartmaya çalışan anneye seslenirler:

‘‘Durumu iyiymiş, her şey düzelmiş...''

‘‘Halanın mı?..''

‘‘Hayır ekonominin...''

‘‘.......?''

*

Uzak bir yerden haber almak gibidir...

Niçin?...

Çünkü böyle rezil sistemlerde, sermayenin ekonomisi ile toplumun ekonomisi farklıdır.

Birbirine uymaz...

Ve çoğu zaman ters orantılıdır...

Diyelim ki işçi ücretleri düşükse sanayici, ürün ucuzsa ihracatçı, tasarruf faizleri aşağıdaysa bankacı kazanır.

Bir de bakarsınız ki; patronlar büyüdü, işçinin-üreticinin-dar gelirlinin-emeklinin ekonomisi küçüldü.

Yok eğer çalışanlar-üreticiler kazansalar?..

O zaman zenginin ekonomisi batıyor...

Nitekim 20 yıldan bu yana; sermaye kesimi dünya zenginlik sıralamalarda yer alacak kadar büyürken, orta sınıfın ortadan kalkması, bir ‘‘açlık sınırının'' ortaya çıkması ve uluslararası raporlara göre toplum refahının alt sıralara düşmesi nasıl oldu?

*

Bu günlerde ‘‘Ekonomi düzeldi'' haberlerini duydukça sizin ‘‘Nerem düzeldi?'' diye sormanız bundan dolayı.

Düzeldi, siz farkında değilsiniz...

Çünkü o düzelen sermayenin ekonomisidir...

Engin abi ismimi sakın verme ama bu yeni hizmete açılan büfeler birçok yönden ve bizim yöndende çok iyi oldu .Şimdi her yerde büfe yapıldı. bun dan daha birkaçay öncesine bütün kapıcı arkadaşlar  çayyolunda şahittir.Bazı büfeler bize halkekmekten eğer  ekmek alırsanız gazte vermem diyordu.Bunuda bilin.

13.03.2010 günü konutkent-1 mahallesinde bulunan DEMOKRASİ parkındaki büyük söğüt ağaçları YENİMAHALLE PARK VE BAHÇELER Müdürlüğü ekipleri tarafından sabah 08.30 civarında budama bahanesiyle diplerinden kesildi (7 adet).Sayın Fethi YAŞAR bey bu ağaç katliamına nasıl izin verirsiniz.Nerede ağaç sevgisi. Ayrıca ÇAYYOLU platformunuda göreve çağırıyorum. Lütfen bu konuyu  gazetenizde yazarmısınız. Daha önce bir ağaç kesilse gazetenizde manşet oluyordu.

Zabıta  Çavuşları

Çayyolunda  belediyenin  atık çöpleriini karıştıran
çöp mafyasına karşı  hiç bir şey yapmayan zabıta çavuşunun yerine yeni müdür  tayin oldu...
Adamlar sadece çöp torbalarını delmekle kalmıyor .artık katı atık  varillerinede dadandılar.

   Hatta ; 
Bu büfelerin aynı market zincirlerinde olduğu gibi aynı şahıslara ait olan  z i n c i r  şeklinde olanları bile bulunmaktadır...

karşımızdaki kavşak da, göbekde bulunan üçlü sokak lambaderinin karşısındaki belediyeye ait kaldırımdaki bangın önüne yola tam viraja girilirken her gece iki üç araç park halinde sabaha kadar bırakılıyor. Lastiklerini öttüren aracı nasıl trafiğe teslim ettiğim gibi bu araclarada artık park etmeleri durumunda çekici göndereceğim.
Bilgilerinize

ÇAYYOLUM Haberde <<< Geri Dön

KÜRESEL-SONRASI KENTLERE DOĞRU:
21. Yüzyılın Başında ANKARA’yı Anlama(ma)

başlıklı  analiz metnini okudum. Bu derin ve çarpıcı analizdeküresel sonrası  muşmula ( yenidünya ) düzenine  belki bir cümle ek yapılabilir :::


                   ORGANİK KENTLER  ...





_____________________________________


Bu arada şunu da ilave etmek isterim  ki Pınar ve Sevgi  Sitesinin önündeki  konut kent dolmuşlarının hareket noktasının karşısına efes shop büfe kondurdu belediyemiz eksik olmasın ..!Dolmuş şöförleri sıkıldıklarında hemen  komşu büfeden biraları kasakasa  çekip  dolmuşun yada  barınağın içinde demlenip o kafayla eskişehir yoluna çıksınlar diye ...

ablam bu market işlerine (SPE)benim aklım hiç ermiyor. Senebaşı kutlaması için reyonda öylen beğendiğim  yılbaşı pastasını ( Kütük - yışbaşı ağaç  ) öylen kilogramı 22 liraydı allah seni inandırsın . Akşam televizyon da proğram başlayınca hiç üşenmedim saat dokuzda gidip aynı  yerden pastayı 9,90 liradan aldım

Melih GÖKÇEK
" Eski düzene dönülüyor " dedi.





                          Başkent ' de
                 S  a  ğ  duyu  kazandı  ama  ;
         


Yılmaz Ateş diyor ki:
Ankara metrosu Melih Gökçek belediyeciliğinin iflasının simgesidir. Ankara’da nereye gitseniz her yerde ‘Metronuz hayırlı olsun’ yazısı var. Bu çukurlardaki tabelalar Gökçek’in belediyecilik anlayışının iflasıdır. Ana caddelerdeki ithal ağaçlara 500 milyon $ bulan Gökçek, Ankara metrosuna 1.3 milyar $ bulamaması Ankara halkına ihanettir.

Yorum Farkı adıyla yazan kişiye yanıttır.

Yani şimdi bütün işimiz düzeldi de, Eskişehir Yolu'nda yapılan cami minareleri ile mi uğraşmaya başlayacağız. Dünyanın hiçbir yerinde kendini aydın diye tanımlayan insanlar bu kadar da insanların inancı ile uğraşmazlar, inançları hafife almazlar. Siz ve sizin gibi düşünenler bunları yazıp, bunları söyledikçe bu ülkede dindarlık daha da artacak. Belki de Türkiye'de bir irtica tehlikesi var ise bunun da sebebi siz ve sizin gibi düşünenlerdir. Ve bunu bir türlü anlayamadınız. Bırakın herkes kendi inancını istediği gibi yaşasın. Kimse kimsenin kutsalı ile uğraşmasın. İsteyen namazını kılsın, isteyen rakısını içsin. Yobazlar rakı içenlere dayatıyor, siz de inançlılara dayatıyorsunuz. Yapmayın lütfen...Saygılarımla....