YA ARKADAŞLAR TEMİZLİK ARABASI 34 PLAKALIYMIŞ DA SİVİL PLAKALIYMIŞDA NE İŞİ VARMIŞDA YAPILAN İŞ TEMİZLİK İSTER 34 OLSUN İSTER 194 PLAKALI OLSUN NE FARKEDER YAPTIĞI İŞ ÖNEMLİ DEĞİLMİ BAZEN SAÇMALIYORUZ!!!!!!!!!!!!!!

Çayyolundaki Yabancı isimli iş yerleri;

AVM'ler dahil çoğu iş yerinin tabelalarında Türkçe isim kullanılmamaktadır.(Örnek mi;I Love You Gör-dion)
Yabancı özentiliği benliğimiz sarmış daha isimlerini bile teleffuz edemeyenlerin bu iş yerlerinden alış veriş yapmaları, yemek yemeleri birer statü sembolü olmaya başlamış sanki,
Uluslararası markalar tamam da Yarı Türkçe-Yarı yabancı dilde anlamsız tabelalara ne demeli,
İşte (TDK) Kurumu buna bir çare olmalı Belediyelerimiz bir girişimde bulunmalı ve örneğin; Yabancı dilde isimleri bulunan iş yerlerinin reklam vergilerini artırsanız sorunu çözebilirmiyiz diyeceğim ama sanırım mesele temelden kaynaklanıyor.Yabancılaşma iyice içimize işlemiş,
Dilimizden Türkçemizden utanmayalım, koruyalım yabancılaşmayalım lütfen.

1277 Yılında Karamanoğlu Mehmet Bey Ne de Güzel söylemiş;
“Bugünden sonra divanda, dergâhta, barigahta, mecliste, meydanda, Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır.”


"Ülkesini ve yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır." M.Kemal ATATÜRK

... CAMİ BAHANE ALTINDAKİ MARKETLER
ŞAHANE  !

duyarlı olmak ne güzel..

1998 yılında semtimize kitabevi açtığımızda kent merkezideki kitap tedarikçileri "şehre 17 km. uzakta kitabevi mi olur ? " diye karşı çıkmışlardı.

semtimiz yaşayanları duyarlılık gösterince ilk kitabevinin ardı sıra bir çok kitabevi daha açıldı.

yine, semtimizde eski kitap bulunduran bir kitabevi açmaya kalktığım 2008 yılında da aynı ağızlar, " bu semt sakinleri başkasının okuduğu kitabı okumaz. boşuna böyle bir işe kalkışıyorsun " dediler.

üzülmedim, çünkü onlar, bu semtin okuyucusunu tanımıyorlardı. kitabevini yaşama geçirdim. sonra yurttaşlarımızdan okudukları kitapları bana vermelerini rica eden duyurular yaptım. yine duyarlılık göstererek katkılarını sundular. sunmaya da devam ediyorlar.

ey semtimin güzel insanları sizleri bir çocuk betimlemesi olan kollarını iki yana olabildiğince açarak " bu kadar çok seviyorum" diyorum.

kitaplarınız, dergileriniz sizlerden sonrada okunsun istiyorsunuz. bunu biliyorum.

bunun için beni arayın, 241 33 70

saygılarımla

kitapçınız

sacettin ince

YMB. çayyolu için tayin ettiği  yeni zabıta müdürü bilgiyayar kullanmayı biliyorsa bu mesajı okusun ve sokak sütcüleriyle en kısa sürede  ses kirliliği üzerine bir toplandı yapsın. Bu sütcüler işi artık iyice azıttılar . Her müşteri için sitenin içinde  havalı korna çalıyorlar.

34 PLAKALI TEMİZLİK ÇÖP KAMYONU ÜMİTKÖY'DEN NE ARIYOR;

ÜZERİNDE YENİMAHALLE BELEDİYESİ YAZILI OLAN VE İÇERİSİNDE 3 KİŞİLİK TEMİZLİK EKİBİYLE ÜMİTKÖY'DE ÇÖPLERİ ALAN " 34 EJ 2545 PLAKALI (SİVİL PLAKA) MERSEDES MARKA ÇÖP KAMYONUNU GÖRÜNCE ACABA DEDİM;

- İSTANBUL PLAKALI BİR ARAÇ NEDEN BİZİM ÇÖPLERİMİZ TOPLASIN Kİ, BİR KERE BAŞKA BİR İLİN PLAKASI İLE ÇALIŞMASI  YASAL DEĞİL,
- İSTANBUL PLAKALI BİR ÇÖP KAMYONU HEM DE ÜZERİNDE YENİMAHALLE BELEDİYESİ YAZIYOR VE DE SİVİL PLAKALI BU İŞTE BİR ŞEYLER VAR AMA NEDİR?
-BUNU ANCAK BELEDİYEMİZ ÇÖZER DİYEREK BURAYA YAZDIM, NEYSE CANIM İSTANBUL'DA İKİZ PLAKALI TAKSİLERİN HEM AVRUPA HEM DE ANADOLU YAKASINDA ÇALIŞTIKLARINI DUYMUŞTUM DA ACABA DEDİM...

NEYSE HİÇ DEĞİLSE KAMUYA HİZMET EDİYOR GERİSİNİ İLGİLİSİZLERE BIRAKIYORUM.

beysu-kent ,angora sitesi, ümitköy-Galleria,
çayyolu köyü, 8. caddde,komt II ,mesa yonca sitesi ,yaşamkent arasında hafifraylı tranvay  sistemini iç ulaşımda çayyolunun geleceğini planlayanlar ileriye sürdükleri düşünceleri bugünden cesartle kamuoyu önüne tartışmaya açmalıdırlar...

Cinebonuslarda en büyük salon kuran kursu için ayrılsın, Starbuckslarda grande zemzem suyu içelim (kremasız alın ki kalori yüklemesi yapmayın bünyeye). Dunkin Donuts daki donutşarın tipi değişssin çok terbiyesizce buluyorum. Nike'da Dri-fit türban satışı başlasın yazın çok terliyoruz, Adidas'da artık 3-stripe çarşaf üretsin, çok moda bu aralar.

Bu kadar cami yetmez bence, sizce de öğle değil mi? Bence okulları yıkıp cami yapalım, hatta pardon, evlerimizi de yıkıp cami yapalım sadece ibadet ederek yaşayabiliriz sonuçta, başka bir zorunlu ihtiyacımız yok bence. Ayrıca Spor alanları kesinlikle yokedilsin, namazdan iyi spor mu var? Hatta ormanları da yokedip cami yapalım, dua ediyoruz nasıl olsa global warming falan kalmaz dua edersek, ağaçlar, yeşil alan, dinlenme alanları boş işler bunlar derhal, tüm boş araziler cami olarak değerlendirilsin. Sinema, Tiyatro, Bar gibi gavur işlerine hiç ihtiyacımız yok. Avm'lerin de çatıları minare olarak değiştirilsin, hoparlör sistemi koyulsun ve ezan sesini duymayanlar için 50 desibel daha arttıralım. Aynen böyle devam.

çayyolunun nadide iki orman alanı arasında doğaya zarar vermeyecek ve  dokuyla bütünleşecek orman tesisleri kurup bu iki orman arasında teleferik işletmeciliği yaplabilir...