s a ğ  duyu

eskişehir yolu'na kondurulan  uydurma yasaklar  s  a  ğ -
duyu diye-diye bu duruma kadar geldi dayandı

MESA KORU' DAKİ OTOBÜS YASAĞI
   
       Dün akşam Antalya'ya otobüs ile gidecek bir yakınımı yolcu etmem gerekiyordu.Yolcuyu, evime bir km mesafede olan Mesa Koru Sitesinde otobüse bindirme imkanı var iken gecenin bir saatinde 18 km gidiş 18 km de dönüş olmak üzere toplam 36 km yol yaparak ve üstüne üstlük birde park parası ödeyerek AŞTİ den yolcu etmek durumunda kaldım. Çünkü Ankara'ya batı istikametinden giriş- çıkış yapan yolcu otobüslerinin MESA Koru Sitesinde yolcu indirip bindirmeleri ilgili /yetkililer tarafından yasaklanmıştı ve bu yasakta sadece Ankara'nın batı giriş çıkışları için geçerli idi.Çayyolu bölgesinde oturan bir sakin olarak bizlere bu eziyeti reva gören ilgili/ yetkilileri kınıyor ve konuya ilişkin makul bir çözüm üretmeleri için sağduyuya davet ediyorum.
     Yönetimlerin asli ve nihai hedefi hizmet ettikleri toplumun bireylerine güvenli-mutlu ve rahat bir yaşam sürdürmeleri için gerekli her türlü tedbiri almak ve uygulamak olmalıdır, yoksa " toplumu nasıl sıkıntıya sokarım, vatandaşa nasıl eziyet ederim " diye formüller üretmek değil.
Saygılarımla...

''Bölgemizdeki kavak ağaçlarını kesmesinler. Yapılan araştırma ve testlerde, kavak ağacına alerjinin çok nadir olduğu görülüyor..."


Bu cümleyi kabul edilemez buluyorum. Allerjenin azı çoğu olmaz. Bir arı sokar adam ölür. Bir arı'da birdir bin arı da. Adamın allerjisi vardır. Polenin kişiye etki düzeyi dozaji kişiden kişiye değişir. Az allerji bir şey yapmaz mantığı kabul edilemez. Ciddi bir allerji potansiyali olan kişi çok az bir allerjen maddeyle de ölüme anbean ilerler. Allerjik kişide reaksiyon başlangıcı boğaz şişmesine dönerse acilen boğazından bir delik açılır. O çok masum ağaçlar bir insanı aniden komaya sokabilir. Tabii yaşayanlar bilir. Damdan düşen bilir.Allerji dünyanın en büyük sorunlarından biridir. Öyle ilaçla filan da çözülememektedir bu sorun. Sadece şiddeti azaltılabilir. Özellikle dünya üzerinde ve ülkemizde bu sorun es geçilmektedir. Kişi allerji olduğu bilmeden yaşar ta ki komaya girene kadar. Kalp ve damar hastaları da öyle. Hiçbir ağaç familyası da bir insandan daha değerli değildir. Gelişmiş toplumlarda şehrin dışındadır bu ağaçlar. Vaktiyle de öyleydi. Ancak çarpık yapılaşma şehrin dışını şehrin içine alınca yaptıkları değil ama kendileri masum olan ağaçları yok etmemizi de bir şekilde sağladı. Saygı ile...

MEYDAN TÜRKÜSÜ



duysun sesimizi, duysun dost düşman
meydanlarda birlik olmaya geldik
el ele, kol kola, omuz omuza
özgürlüğün türküsünü demeye geldik

hak verilmez alınır diyenlerin
bu uğurda dönülmeze gidenlerin
bizden önce can vermiş yiğitlerin
destanını tekrar etmeye geldik

el ele, kol kola, omuz omuza
özgürlüğün türküsünü demeye geldik

geçen gün bizim işletmeye gelen yabancı bir aile yemek yerlerken cereyanlar  birden gidince hemen yemek masasının altına giriverdiler,
Meğerse ülkelerinde sadece deprem anında elektirikler kesilirmiş.

Mevlana Cami Külliyesi,Kur'an Kursu ve sıfırdan Arap
ça öğretme binasına koca bir kamyon dolusu ısı ve ses yalıtımı levhaları geldi.Bu levhaların mavisi , sarısı ,pembesi, siyahı olmasına rağmen ne hikmetse ha buraya  b e y a z ı  geldi.

Özellikle binalarımızın ne durumda olduğunu olası bir depremde dayanıklıklarının ölçülebilmesi için mutlaka bir araştırılmanın yapılması gerekmektedir.

Eko sisteme hiçbiri yararı olmayan çimleri sulamak için ayırdığımız paranın bir bölümü ile ailelerimize güvenli bir gelecek bırakabiliriz... Ve DASK yapmayı da unutmayalım.
 

Saygı ile...

KARDEŞLİK HAFTASI ( 04 Mayıs )



Bin yıllardır binlerce bilge, binlerce sanatçı beynindeki bilgisi, yürekteki sevgisi ve insancıl bir dünya kurabilmek için ürettiği enerjisiyle insanı nsan kılan hep o salt gerçeği, insandaki "en" i arıyorlar.

Mağaranın duvarına çizilen resimler, taşın-taşı yontmasıyla insan, uzayın  sonsuzlauklarına uzayın düşünü başlatmıştır. karanlık mı vardı? aydınlık. Çaraesizlik mi vardı? Oradaydı bilgi.

Güzele tutkunluk mu vardı? Oradaydı sanat. Engeller zincirler mi vardı? Oradaydı bilge oradaydı öte insan. Oradaydı konuşabilmek, düşüneiblmek, yazabilmek ve okuyabilmek...

                   _________________
                      Tarihin arka odası

“İktidarda kalmak değil; itibarda kalmak önemlidir.”
       
                                                        İsmet İNÖNÜ

BEYAZ TÜRKLER




                   New - Liberal İslamcılar
                ölünün arkasından da konuşur  ...